5 Ekim 2011 Çarşamba

Bugün okulda aldığım bu haberden dolayı çok üzgündüm..
İnanmamaya çalıştım ama bi yandan da 'Sen lidersin GD, yapmış olamazsın! ' deyip durdum..
Ve haklıydım..
GD sadece O'na kurulan bi komplonun kurbanı oldu..
Sigara sevgisine yenik düşerek Japonya'da bi hayranının (!) uzattığı sigarayı içti ve aniden polisler tarafından tahlil istendi..
Tam yeni albüm hazırlıkları devam ederken hangi akıllı bir insan bunu yapar ki?
Birileri uğraşıyor bu çocuklarla neden?
Çünkü meyve veren ağaç taşlanır. 
Sikimsonik olaylarla BIG BANG'ı karalamaya çalışan insanların ufacık beyinlerini bu yolda harcama isteklerini görünce duygulanıyorum. :D 
Big Bang abi bu ! 
5 yıldır sapasağlam ayakta..
Mükemmel bi geçmişi var ve Kore'nin en köklü gruplarından..
Antifanlar bi siktirip gitsinler afedersiniz !


Bu sene kötü bi seneydi doğru. Albüm gecikse de kesinlikle çıkacağına inanıyorum!


Herkese inat BIG BANG yoluna devam ediyor!


GD hep yanındayıııızzz (=
Edit : Sigaradan uzak dur be çocuğum. :(

3 Ekim 2011 Pazartesi

Yerin bambaşka..

Evet efendim. Kore yolculuğuma beni başlatan dizidir My Girl!
İyi ki böyle harika bi diziyle başlamışım, iyi ki!
O'nu öyle çok seviyorum ki..
İlk göz ağrım o benim..
Ama böyle onu izlerken ya da müziklerini dinlerken hissettiklerimi yazmaya kalksam eminim anlatamayacağım..
Çok başka çünkü..
İlk izlediğimde de her izlediğimde de aynı duyguyu hissedebiliyorum..
Romantik komedi yahu. Hem gülüyor hem ağlıyorsunuz..
Ara sıra sıkılanlar olmuştur tabiki, zevk meselesi bu işler sonuçta ^^
Ama ben her dakikasını özenle izledim..
Onları izlerken içim eridi.
Müzikleriyle hıçkıra hıçkıra ağladım..
Hele 14. bölümde Ju Yoo Rin'in havaalanında yere oturup ağlaması yok mu?
Var mı o sahnede ağlamayan? TT
Ya da bu diziden sonra kar yağışı kimin için özel olmadı ki?
Kim öyle bi an da hatırlanmak istemedi ki, sonsuza kadar..


Özellikle son 4 bölümde, o kadar kötü olmuştum ki.
 Çok iyi hatırlıyorum. Üstümde uzun kollu bi şey vardı. Onunla yüzümü sile sile kıpkırmızı yapmıştım. Kendime gelememiştim dizi bitince..
O kadar güzeldi ki..
Sonu da mutlu bitiyor ya değmeyin keyfime. ^^
Dizi bitti peki ya ben ondan vazgeçtim mi?
Tabiki HAYIR!
Müziklerini hala hiç bıkmadan dinlerim..
Geceleri yatağın için de dinleyip ağladığım günleri ben bilirim...
Hiç kimse uğruna değil yalnız sadece dizi uğruna..
Okulda arkadaşlarla konuşurken bazı bölümleri anlatırken zırıl zırıl ağladığım günleri bilirim ben..
Hele şu yalan söylerken işini kolaylaştırır diyerek Ju Yoo Rin'in, Gong Chan'a verdiği bi para vardı..
İşte Gong Chan ilk defa onu kullanarak yalan söyleyecekti ve dedi ki : 'Bundan sonra hep yanımda kalmanı istiyorum ama....
Kuzenim olarak. '
Abi bu nasıl bi ağlamaktır?
Nasıl bi etkilenmedir?
Basit bi yalanla başlayan olayların buralara kadar nasıl geldiğine mi şaşırayım, yoksa söylenmesi artık acı veren yalanlara mı ağlayayım bilemedim. TT
Jeong Woo vardı birde Lee Jun Ki nam-ı diğer..
Az üzülmedim o yakışıklıya da..
Hele ağladığı sahneler yok muydu, içim eridi ya..


Şimdi hep mi ağladın be arkadaş ? demeyin.
Güldüğüm zamanlarda o kadar çoktu ki..
Kısacası onlarla gülüp onlarla ağladım..
Bu yazıyı yazma sebebim diziyi tanıtmak değil, diziye özlemimi gidermek..
Abi çok özledim lan! Çok başka bu dizi be valla çook başka..
You Never Say Goodbye dendiğinde neler hissettiğimi hanginiz bilebilirsiniz ki?
Lanet olsun okullara ya, valla lanet olsun. TT
İlk 3 dizimin yeri bende apayrıdır..
'Her kar yağdığında aklımdası Ju Yoo Rin' TT

İzleyin ağlayın, dinleyin ağlayın, hatırlayın ağlayın, özleyin ağlayın..

İzlemediyseniz, çok şey kaybediyorsunuz demeyeceğim!
Her şeyinizi kaybediyorsunuz. :(