Çevremde Koreli mektup arkadaşlığını başlatan bendim. :D Böyle bir şeye öncülük etmek güzel tabi. :D Önce herkes sizden görüyor sonra arkadaşlar aramaya çıkıyorlar. :P Kore'den ilk mektubumun geldiği günü dün gibi hatırlıyorum. Evde değildim. Kardeşim ve annem evdeydi. Annem aradı, 'Kore'den mektup geldi.' dedi. Dedi amaaa ben olduğum yerde durur muyum, darabilir miuim hiç? Hemen gidiyoruz diye tutturdum! :D Sonra arkadaşlara mesaj attım mektubumun geldiğini söyledim. :D Bana hemen Gül bidahakine şunu iste, bunu iste dediler. :D Dedim tamam tamam isterim ama henüz mektubumu göremedim ki. :D Eve bi geldim, mektubum açılmıştı. İnanır mısınız o sevinçle kimseye bağırıp çağıramadım bile, 'Bu mektup neden açıldı?! İlk ben açacaktım.' diye. Annem o gün söz verdi işte. 'Seni ne olursa olsun çok istediğin Kore'ye göndereceğim.' dedi. :D Daha sonra bir sürü mektuplar, hediyeler aldım. Hepsi çok değerli benim için. Yatağımın yanındaki masayı süslüyor birçoğu. Ve bazılarını yakamdan indirmiyorum. Kore'den gelen mektuba ulaşmak için merdivenleden düşüp bir yerlerimi kırmam yakındır. :D
En değerli hediyelerimden birisini göstermek istedim. :) Ne dokunmaya ne giymeye ne yıkamaya kıyamıyorum :
Bu t-shirtümün en alt bölümü! ^_^
5 kuzumun renkli renkli kafası ve imzaları var. :P
Dokunmaya kıyamıyorum yahu. :)
Buda sol tarafında bulunan Lollipop yazısı. :D
Kimi zaman çok, 'Dünya'nın en mutlu insanıyım.'
İşte böyle. :)