7 Kasım 2011 Pazartesi

Canlı canlı izleyemedim ama dualarım sürekli onlarlaydı!
Kazanacaklarından o kadar emindim ki, iple çektim dün geceyi!
Hiçbir başarının tesadüf olmadığını kanıtladı BIG BANG bize!
Onlar çok zor şartlarda kazandılar bu yarışı.
Liderimiz iğrenç bi komplo içindeyken, Daesung'u tekrardan hayata döndürmenin yollarını arıyorlardı..
Ödül aldıkları videoyu izlerken mutluluktan ağladım!
İşte o zaman anladım ki bu gurur bambaşka !
Bu çocuklar bambaşka, ölürüm bu çocuklara !
Onların hepsini bir arada gülerken görmeye o kadar açız ki!
Allah'ım hep böyle güzel geceler yaşatsın inşallah..
İlerde bu günleri birilerine anlatırken, mutluluk gözyaşları eşliğinde olacak !
6 yaşındaki kardeşim bile oy vermişti ve fanların, grubun, başarının, haketmenin sonucunda ödül bizde !


SİZİ ÇOK SEVİYORUM ŞAPŞALLAR!


V.I.P olmak ayrıcalıktır, dün gece bir kez daha anladık!



6 Kasım 2011 Pazar


Canımın içiiiiii !
Onu o kadar çok özledim ki...
City Hunter'dan sonra kim özlemez ki?
Ama yinede özlemeyin siz öhöm. ! :D
Dizi ve film çekeceğini zaten hepimiz biliyoruz !
İlk duyduğumda bayram havası vardı resmen. ! ^^

Ama onlardan önce mükemmel bi reklam filmiyle döndü..
Dizi gibi resmen..
O kadar harika oynamış ki..
İki tane LeeMinHo var ve ben sadece birisine razıyım. Kötü olanda olur ihihi :)

Reklam filmimiz bölümlerden oluşuyor..
Ve fonda çalan şarkı bitirir. 'My Everything' !



5 Ekim 2011 Çarşamba

Bugün okulda aldığım bu haberden dolayı çok üzgündüm..
İnanmamaya çalıştım ama bi yandan da 'Sen lidersin GD, yapmış olamazsın! ' deyip durdum..
Ve haklıydım..
GD sadece O'na kurulan bi komplonun kurbanı oldu..
Sigara sevgisine yenik düşerek Japonya'da bi hayranının (!) uzattığı sigarayı içti ve aniden polisler tarafından tahlil istendi..
Tam yeni albüm hazırlıkları devam ederken hangi akıllı bir insan bunu yapar ki?
Birileri uğraşıyor bu çocuklarla neden?
Çünkü meyve veren ağaç taşlanır. 
Sikimsonik olaylarla BIG BANG'ı karalamaya çalışan insanların ufacık beyinlerini bu yolda harcama isteklerini görünce duygulanıyorum. :D 
Big Bang abi bu ! 
5 yıldır sapasağlam ayakta..
Mükemmel bi geçmişi var ve Kore'nin en köklü gruplarından..
Antifanlar bi siktirip gitsinler afedersiniz !


Bu sene kötü bi seneydi doğru. Albüm gecikse de kesinlikle çıkacağına inanıyorum!


Herkese inat BIG BANG yoluna devam ediyor!


GD hep yanındayıııızzz (=
Edit : Sigaradan uzak dur be çocuğum. :(

3 Ekim 2011 Pazartesi

Yerin bambaşka..

Evet efendim. Kore yolculuğuma beni başlatan dizidir My Girl!
İyi ki böyle harika bi diziyle başlamışım, iyi ki!
O'nu öyle çok seviyorum ki..
İlk göz ağrım o benim..
Ama böyle onu izlerken ya da müziklerini dinlerken hissettiklerimi yazmaya kalksam eminim anlatamayacağım..
Çok başka çünkü..
İlk izlediğimde de her izlediğimde de aynı duyguyu hissedebiliyorum..
Romantik komedi yahu. Hem gülüyor hem ağlıyorsunuz..
Ara sıra sıkılanlar olmuştur tabiki, zevk meselesi bu işler sonuçta ^^
Ama ben her dakikasını özenle izledim..
Onları izlerken içim eridi.
Müzikleriyle hıçkıra hıçkıra ağladım..
Hele 14. bölümde Ju Yoo Rin'in havaalanında yere oturup ağlaması yok mu?
Var mı o sahnede ağlamayan? TT
Ya da bu diziden sonra kar yağışı kimin için özel olmadı ki?
Kim öyle bi an da hatırlanmak istemedi ki, sonsuza kadar..


Özellikle son 4 bölümde, o kadar kötü olmuştum ki.
 Çok iyi hatırlıyorum. Üstümde uzun kollu bi şey vardı. Onunla yüzümü sile sile kıpkırmızı yapmıştım. Kendime gelememiştim dizi bitince..
O kadar güzeldi ki..
Sonu da mutlu bitiyor ya değmeyin keyfime. ^^
Dizi bitti peki ya ben ondan vazgeçtim mi?
Tabiki HAYIR!
Müziklerini hala hiç bıkmadan dinlerim..
Geceleri yatağın için de dinleyip ağladığım günleri ben bilirim...
Hiç kimse uğruna değil yalnız sadece dizi uğruna..
Okulda arkadaşlarla konuşurken bazı bölümleri anlatırken zırıl zırıl ağladığım günleri bilirim ben..
Hele şu yalan söylerken işini kolaylaştırır diyerek Ju Yoo Rin'in, Gong Chan'a verdiği bi para vardı..
İşte Gong Chan ilk defa onu kullanarak yalan söyleyecekti ve dedi ki : 'Bundan sonra hep yanımda kalmanı istiyorum ama....
Kuzenim olarak. '
Abi bu nasıl bi ağlamaktır?
Nasıl bi etkilenmedir?
Basit bi yalanla başlayan olayların buralara kadar nasıl geldiğine mi şaşırayım, yoksa söylenmesi artık acı veren yalanlara mı ağlayayım bilemedim. TT
Jeong Woo vardı birde Lee Jun Ki nam-ı diğer..
Az üzülmedim o yakışıklıya da..
Hele ağladığı sahneler yok muydu, içim eridi ya..


Şimdi hep mi ağladın be arkadaş ? demeyin.
Güldüğüm zamanlarda o kadar çoktu ki..
Kısacası onlarla gülüp onlarla ağladım..
Bu yazıyı yazma sebebim diziyi tanıtmak değil, diziye özlemimi gidermek..
Abi çok özledim lan! Çok başka bu dizi be valla çook başka..
You Never Say Goodbye dendiğinde neler hissettiğimi hanginiz bilebilirsiniz ki?
Lanet olsun okullara ya, valla lanet olsun. TT
İlk 3 dizimin yeri bende apayrıdır..
'Her kar yağdığında aklımdası Ju Yoo Rin' TT

İzleyin ağlayın, dinleyin ağlayın, hatırlayın ağlayın, özleyin ağlayın..

İzlemediyseniz, çok şey kaybediyorsunuz demeyeceğim!
Her şeyinizi kaybediyorsunuz. :(

29 Eylül 2011 Perşembe

Nasıl bir sevinçse..

Yaaa ben bu ülkeyi çok seviyoruuum. :D
İngiltere ve Amerika özentisi gençlerimiz varya hani, kendi benliklerini kaybedip onlara kendini adayan..
Ben Türklüğümle gurur duyarak aşığım bu ülkeye..
Onları sevmemin başında kardeş ülke olmamız geliyor zaten.. ^^
Coğrafya Hoca'mında dediği gibi ' Bu ülke bizim gibi bilinçli insanlar sayesinde gelişecek'. :)


Bugüün okuldan geldikten sonra zamanım vardı, bilgisayar başındaydım.
Bi ara dışarı çıktım, içeri gelirken dedem sana Kore'den mektup gelmiişş dedi. :D
Eve nasıl geldiğimi bilemiyorum. Sanırım ayakkabılarla daldım bilemiyorum yani. :D
Direk zarfıma sarıldım. Canım babacım erkenden eline geçmiş ama ancak yeni görebiliyor beni. :D
Hemen açmaya çalıştım. Heyecanla üstündeki çok ince ayrıntıyı kaçırıyordum. 
İkimizin adını somut bi şekilde yazmış, değişik bi şekilde yani. :D
Açıklayamıyorum ama fotoğrafta belli oluyor sanırım. :D 
Sonra altına da 'To: Minoz' yazmış. :D
Ya yeriim bu kızıı yaa. :D
İçine de düğüne giderken takabileceğim güllü bi toka koymuş ve 5 sayfa mektup yazmış. :D
Saçımdayken kardeşim çekti tokayı. :D İyi kötü görünüyor işte +_+

Köpeği varmış. Bangwol adı da. Fotoğrafını yollamış 2 tane ama tarayıcım olmadığından koyamıyorum buraya TT
Çekince de belli olmuyor. T_T


Kısacası her seferinde ilkmiş gibi heyecanlanıyorum.. 
Eun kamsahamnida ! ^^

24 Eylül 2011 Cumartesi

O'nu iyi ki çok geç tanımadııımm..

Son günlerde fazlasıyla dinlediğim bi isim ve en çok dinlediğim şarkılarından birisi..
Türkçe altyazılı izlediğinizde şarkıya aşık olabilme ihtimalinizin daha da yükseleceği kesin. ^^
Choi Gina, 1987 doğumlu ve Cube Entertainment şirketinin 'G.NA' sahne isimli şarkıcısıdır.
14 Haziran 2010'da 'Draw G's First Breath' adlı mini albümünü çıkarmıştır.
İlk kez Good Entertainment çatısı altındaki 'FiveGirls' adlı kız grubunun lideri olarak tanındı. 
Şirketin finansal sorunları nedeniyle dağıldı.


Ayrıca bu klipte gördüğünüz yakışıklı çocuk BEAST'in lideri Doo Joon ve rep bölümünün sahibi ise yine
BEAST'ten Jun Hyung. ^^
12 Ağustos 2010'da da M Countdown'da ilk ödülünü kazanan kızımızın şarkıları çok güzell :)


Zamanla daha çok başarı kazanması dileğiyle^^

19 Eylül 2011 Pazartesi

19 Eylül gelmiiişşş (=

Bugün 19 Eylül. Bugün benim doğum günüm.
Tamı tamına 16 oldum artık.
Forumlarda ben 16 dediğim halde 15 gözükmeyecek yaşım artık. =D
Hayatımda geçirebileceğim en güzel doğum günümü yaşadığım gün, belkide..
O kadar çok insandan tebrik aldım, kutlama aldım ki. Hepsi beni öyle mutlu etti ki..
Hayatta bazı şeylerden daha değerli olanlardan birisi de budur bence, hatırlanmak, değer verilmek..
İnsanların etrafında 'iyi ki doğdun' diyerek dönmesi ve size doğru kollarını açmış şekilde gelmesidir (=

Birbirinden farklı hediye aldım bugün ama buraya koyabileceğim, değişik olan ve benim için çok özel olan iki hediyeyi koymak istedim sadece. Bunlar benim için çok değerli..
Birisi dokunmaya kıyamadığım üzerinde LeeMin-ho ve Gül yazan mükemmell bardak, birisi baş ucumdan ayırmayacağım ama adını şuan hatırlamak için kendimi yırttığım halde hatırlayamadığım fotoğrafımı oluşturan logolu şey =D


Vee harikaa doğum günü partisiiii (=


Gülnihal'im, Reyhan'ım, Begüm'üm ve Mine'mdeeen olan bu mükemmeeelll hediye (=

Ve üzerinde LEE MİN HO yazan Meltem'imiiin çook değerli hediyesiii ^^


Çok güzeller dimi hehe (=


Bu kızlar benim canııım (=

18 Eylül 2011 Pazar

Heartstrings..

Efendim ben bu diziyi çok bekledim. Öyle bekledim ki, iğrenç finalini bile içime sindirdim..

Park Shin Hye ve Jung Yong Hwa.
İçim de You're Beautıful'dan beri kalmış olan bi kin, bi doyumsuzluk, bi üzüntü vardı.
Hep ikisi olsun istedim, 2. oğlan damarım tutmuştu hem de fazlasıyla. =D

LeeShin klasik Kore dizimiz gereği zengindi, burnu havadaydı, başarılıydı, yakışıklıydı en önemlisi kızlar O'nun için yanıp tutuşuyordu. Stupid grubunda gitarist olarak yer alıyordu yani modern müzikle ilgileniyordu. =D
Kyu Won ise Gayegeum çalıyordu, dedesi önemli bir geleneksel müzik üstadı oldugu için torunununda izinden gelmesini istiyordu. Tatlı, şirin bi okadar da şapşaldı. =D Amenon adlı geleneksel müzik çalan grupta yer alıyordu.

Ve imkansızlıklar içinden doğan aşk.
Bilirsiniz esas oğlanımız ne kadar havalı, umursamaz gözükse de geçmişinde bi hüzün yatar. Bi derdi vardır.
LeeShin'imiz de tam böyleydi. Babası yoktu ve okulunda ki kendisinden yaşça büyük dans öğretmenine delice aşıktı.
Kyu Won'da başlarda, böylesine kendini beğenmiş olan çocuğa yavaş yavaş aşık olduğunu bilmiyordu tabi ki..

LeeShin ve ailesi, Kyu  Won ve dedesine komşu olunca  aşk kaçınılmaz oldu tabii. =D

O kadar çok sevdiğim bölüm vardı ki.. Ee iple çektiğim dizi olurda her saniyesini ayrı sevmez miyim? =D
LeeShin ve Kyu Won yanyana yürüyorlardı ve elleri sürekli birbirine çarpıyordu. LeeShin durur mu yapıştırır cevabı hehe =D 'Ellerimizin çarpışmasından çok rahatsız oldum, el ele tutuşalım' =D Ve daha niceleri..

OST'lardan hiç bahsetmiyorum bile. Bu zamana kadar dizi müziklerini beğenmediğim tek yapım olmadı zaten.(=  Kore'nin en güzel özelliklerinden birisi daha. Dizi müziklerini de, en az diziler kadar özeniyorlar kesinlikle. Hepsinin muhteşem olması, tesadüf olamaz^^
Hepsi ayrı güzel. Park Shin Hye'nin tatlı sesinden bi şarkı dinleyelim^^


Dizimiz CN Blue'mun bateristi MinHyuk ve FT Island'ın eski üyesi Won Bin'i de içinde bulundurdugundan fazlasıyla harika. Müzikal içerikli dizileri severim diyorsanız, durmayın^^

We Teach Love..

Sürekli adını gördüğüm ama bi türlü izlemeye fırsat bulamadığım filmi az önce bitirdim.
Yazdıklarımı yüzümdeki tebessümle yazıyorum o kadar güzeldi ki..

Başrollerini Kim Kyu Ri ve Ki Tae Young'ın paylaştığı filmimizin konusu;
Lee Jin Yi çiçeklerle uğraşan, çekingen bir kadındır. Çocukluğundan beri aşık olduğu Chul Woo'ya açılamamıştır. Ve bunun için çöpçatanlık şirketinden yardım ister (mi acaba?). Kwon Tae Joon ise bu şirketin başındadır ve Lee Jin Yi'ye sevdiği adamın dikkatini çekebilmesi için yardım etmeye çalışır. Sonra olaylar başlar. :) 
Buraya kadar çok normal gibi görünen, ve senaryosu basit gibi duran filmimizin sonunda hepiniz ' aa inanmıyorum, bunu nasıl anlamadım' gibilerinden birsürü cümle kuracaksınız.
Gerek kurgusu, gerek senaryosu ve ters köşe yapmasıyla beğeniyle izleyeceğiniz filmlerden.


Kesinlikle kaçırılmaması gerekir. Gerçekten çok beğenerek izledik. Ben ve kardeşim. Sonunda ağlamamak için kendimi zor tuttum. Mutlu son ama o kadar ince ayrıntılara yer verilmiş ki, bi yandan tebessüm ederken, bi yandan gözlerinizden yaşlar süzülecek. (=


Hiç bi sonda bu kadar şaşırmamıştım. İyi ki izlemişim..


Edit : Yang Jin Woo bu adamı sevdim. :D

12 Eylül 2011 Pazartesi

Kore Şükran Günü ♥ Chuseok Holiday

Seollal ( Kore Yeni Yılı ) ile beraber en önemli geleneksel tatillerden birisidir. 
Ulusal kutlama günü değildir. Bayraklar kaldırılmaz.


Zamanı ay takvimine göre her yıl değişmektedir. Örneğin bu sene 12 Eylül'dü, seneye ise 30 Eylül olacak. 


Bu günde ülkede 3 gün tatil yapılır.
İyi bir hasat için dua edilir.
İnsanlar büyüklerinin memleketlerini ziyaret ederler.
Geleneksel yiyecekler hazırlayıp şölenler yaparlar. ^^


Chuseok tatili için hazırlanan ana yemeklerden birisi çam iğnelerine özenle dizilmiş, Songpyeon adı verilen pirinç kekidir.
Ve ayrıca çeşitli halk oyunları da oynanır. (=


Nice Chuseok Tatillerine Kore'm  :D

Hayallerimin Ülkesi'nden > Türkiyem'e ♥


Bugün Hayallerimin Ülkesi'nden 2. mektubum geçti elime.
Bilgisayar başındaydım annem bastı zile , 'Koş senin ülkenden mektup gelmiş' dedi. :D
Nasıl indiğimi bilmiyorum.
Oysa sadece 2. katta oturuyoruz. :D Demek ki bi kaç kat yukarda otursak inmek için yuvarlanma tekniği kullanacağım. lol :D

Mektubu aldım ve direk odama koştum.
O kadar sıkı kapatmışki, zor açtım. :D
İçinden 3 sayfa yazı çıktı.
Koskocaman Seoul yazmış. ♥
Ve birde özürünü yerleştirmiş.
'İlk mektubum olduğu için hediye gönderemedim üzgünüm, sana ulaşıp ulaşmayacağından endişeliyim' diye ^^

Ah benim canııım ne önemi var hediyenin, oraların havasının sinmiş oldugu kağıt parçaları en güzel hediye zaten. (=

F4'ten bahsetmiştim ve o da okullarında ki 4 öğretmene, yakışıklılıklarından ve yeteneklerinden dolayı F4 dediklerini söylemiş. :D Ya yeriimm ♥

Okul hayatından bahset demiş. Hiç sevmem ama sırf O'nun için bunu deneyeceğim. :D

AJİN kamsahamnida^^

11 Eylül 2011 Pazar

And Tae ♥

İçinde en zıpırından bir çocuk olan ve odasına girdiğiniz de kaybolacağınız insan Tae Yang <3
En munzurundan, en tatlısından ve en şapşalından Tae <3


Yenmez mi? :D

Yalan söylemek ne zaman bu kadar eğlenceli oldu? ♥



-Sence bu biber acı mı?
+Acı fakat acı olmadığına inanmamı istiyorsun değil mi?
-Evet haklısın. Aslında çok acı ama ben rol yapıyorum.
+Yalan söylüyorsun, aslında tatlı değil mi?
-Madem inanmıyorsun o zaman neden kendin denemiyorsun?
+Ya gerçekten acıysa?
-Öyleyse boşver. Bilmesen senin için daha iyi olur.
+Yok yok bilmek istiyorum. 
-Peki al.
+Oh acıı !
-Sevmekte işte böyledir. Aslında seversin ama söylemezsin. Çünkü dilin hayır dese de kalbin hep aşktan kavrulur.





Sizler benim ilk göz ağrımsınızzz